Yazı: Fedai Çakır

Yerli ve milli otomotiv sevdamız yıllardır içimizde sönmek bilmeyen bir kor ateş gibi ara ara harlanıyor…

İlk yerli ve milli otomobilimiz olan “Devrim” saçma sapan akıl almaz bahanelerle seri üretime geçilmeyen bir marka olarak tarihimizde yerini aldı. Hikayesini ne zaman okusam ya da biri anlatsa gözlerim dolar üzülürüm. Muhtemelen her Türk insanı da benim gibi bu hikâyeye kayıtsız kalmıyordur.

Sonrasında ülkemizde otomobil üretimi sevdası hiç bitmedi. Rahmetli koç traktör parçası adı adlında “anadol” motorunu kaçak göçek yurt dışından getirip aslında ikinci yerli ve milli otomobili yaptı. Fakat yeterli desteği görmeyen ve açıkçası dönemim teknolojisine ayakta uyduramayan bu otomobil en son hakkında çıkan şu dedikoduya yenildi. “Anadolu’nun kaportasını eşekler ve inekler yiyormuş. Samandan bir otomobil”

Sonra yerli ve milli otomobil yapacağım diye Jet Fadıl (Fadıl Akgündüz) ülke gündemine geldi. Yaptığı her projede insanların dini duygularını kullanarak pazarlama yapan bu şahıs bu sefer milli ve yerli olma duygularımızı kullanıyordu.

 

Cenevre Otomobil Fuarı sıra dışı bir tanıtıma sahne oldu. Aylar öncesinden tartışmaları başlayan, üzerinde çok yazılıp konuşulan, ismi için yarışmalar düzenlenen ‘Türk Malı’ otomobil İmza, fuarda görkemli bir gösteriyle tanıtıldı. Astronomik yayın bedelleri ödenen ulusal televizyon kanalları, Cenevre’den canlı bağlantıyla saatlerce tanıtımı yayınladı.

Bizler umutlandık sevinçlendik gururlandık… Neyle. İtalya’da yapılmış bir örnek bir otomobile. Aslında her otomobil fabrikası buna benzer onlarca örnek otomobil tasarlıyor ve örneklerini de yapıyorlardı. Asıl sorun bundan sonra ne olacağıydı…

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışı ile yerli ve milli otomobilimiz “TOGG” izledik ve umutlandık sevinçlendik gururlandık…

Yine İtalya’da yapılmış bir örnek otomotiv ve yine dönemin sükseli “İmza” otomotiv kadar güzel “TOGG” otomobiller. Tek fark bu sefer projenin arkasında devlet ile işinde kendini ispatlamış iş adamlarımız var.

Başta Koç olmak üzere birçok sanayicimiz otomotiv sektöründe tecrübeye sahipler. Bir otomobilin yedek parçasını üreten tedarikçi fabrikalara sahibiz. Kısaca un var su var ama bu güne kadar hamur yapan çıkmadı. Herkes bilir ki otomotiv işi devletler tarafından desteklenmezse yaşatılması sürdürülebilir olması çok zordur.

Bir gün kendimin yerli ve milli otomobil içinde seyahat ederken görmek istiyorum…

YERLİ VE MİLLİ OLANLARI ELİMİZDE NEDEN TUTMUYORUZ

Marka ismi her ne kadar yabancı görünse de o tam bir yerli ve milli bir otobüs markasıydı.  TEMSA.

TEMSA yıllar önce Japon markasıyla kendi Türk mühendislerin tasarımı ile ilk otobüsünü piyasaya sürmüştü. “Maraton” ismini taşıyan bu otobüs dönemin ve halen piyasanın lider markası Mercedes otobüslerine ilk ciddi rakipleri olmuştu. Yıllar geçti TEMSA yeni markalarla 39 ülkeye otobüs satar oldu ve birden yerli ve milli grubumuzdan çıkıp yabancılaştı. Ve battı.

Yerli ve Milli markalarımızı üretmeye çalışırken yerli ve milli markalarımızı elden çıkarmasak.

ASLINDA ULUSLAR ARASI BİR MARKAMIZ VAR

BMC aslında ismi her ne kadar yabancıda osla yerli ve milli bir marka olmuştu. British Motors Company (BMC)  bir İngiliz markasıyken İngilsteredeki ana firmanın kapanması ile marka Türklere geçmiş ama biz bu markayı bir türlü kullanamadık. Kamyon markası olarak lider olan marka sonra Otobüste üretti ama yeterince kendini geliştirecek ve bende varım diyemedi. Halbu ki Uluslar arası camiaya da yer alacak bir markaydı halada öyle.

TOFAŞ YERLİ VE MİLLİ

Yerli ve Milli duruşa en iyi örnek fabrikalardan biri. Rahmetli Vehbi Koç İtalyan Fiat markasının üretimini yaparken fabrikayı fason üretim yapacak şekilde düşündü. Kimbilir beklide amacı bir gün yerli ve milli otomobili üretmekti. Belki yerli ve milli markaları üretmedi ama kendi tasarımları ile birçok uluslar arası firmaya üretim yaptı. Tofaş Florina, Doblo ve Egea modellerini Türk mühendislerle geliştirip birçok uluslara arası markalara üretti.

YERLİ VE MİLLİDEN KASTIMIZ

Yerli ve milli’den kastımız aslında otomobil yapmak değil bir otomobil markası yarabilmek. Yoksa gördüğünüz gibi teknoloji olarak da, alt yapı olarak da  otomobil, kamyon, tank, otobüs hatta ve hatta uçak yapacak insan gücü ve bilgiye sahibiz.

 

 

 

Önceki İçerikYAZAR FEDAİ ÇAKIR VİYANA’DA ÇOCUKLARLA BULUŞUP KİTAPLARINI İMZALADI
Sonraki İçerikVar Olmak